27 Nisan 2013

Ben Geldimmmmmm :)

Geldim ama çok geç kaldım biliyorum :( Nişanda bu kadar uzun süre buraya uğramadıysam düğünde naparım bilemiyorum :) Şu an izindeyim bunu fırsat bilerek biryerden başlamalıyım dedim ve nişan fotoğraflarımla geri döndüm. Şimdilik benden bu kadar umarım daha sık uğrarım. Ayrıca bu ig alemi blog yazma alışkanlığımı sarsıntıya uğrattı beni instagramdan takip etmek isterseniz "rengiaheng" adında ig'deyim ve bu benim iphone ile yazdığım ilk post olacak :) şimdilik hepinize merhaba ve güle güle diyorum ve yaz aylarına ba-yı-lı-yo-rum !!!
Not: Şu fotoğrafların yüzlerini kapatınca birer uzaylıya benzedik :) Acayip güldüm :) Fotoğraf çekimlerimizi Medyapoz yaptı ve fotoğrafta gördüğünüz şemsiyeyi de ben yaptım. Şemsiye fiyatları acayip uçuk gelince internette araştırma yaparken mimarinrenkleri.blogspot.com sahibesi Merve Hanımın blogundaki post yardımıyla cesaretlenip yaptım ve burdan ona da çok teşekkür ederim (link basıl veriliyor bu iphone'dan bilmiyorum o yüzden kusura bakmayın bilen varsa anlatırsa çok memnun kalırım) 💐 Hoşçakalın sevgiyle kalın





















23 Kasım 2012

Hala İnanmıyorummm :) Yarın ben Nişanlanıyorummmmm :)

Evde telaş telaş üstüne, herkes birşeyler yapıyor :) Ben tam bir ne yapacağını bilmez modda evde olan biteni izliyorum sadece :) Odamdayım ve

Sağımda görüntü bu :) ayrıntıları ise sonra :) hepsini ben yaptımmm :)



Solumda ise bu :) Neredeyse 2 aydır asılı duran nişanlığım ve çekimlerde aşırı kullanım sonucu biraz kırışmış biz de Selma Annemin süper buhar çıkaran ütüsüyle biraz buhar tuttuk. Şimdi sonuç; jilet gibi nişanlık eteği :)



Benden haberler bu kadar. Öyle heycanlıyım ki karnıma kramplar giriyor resmen. Sevdiğim ise "Aşkım ben bayılcam galiba" diyip duruyor dünden beri :) böyle heycanlar çok az yaşanıyor o yüzden yarın hiçbirşey düşünmeden eğlenmek istiyorum sadece. İşte salona giriş ve o ilk dans yok mu o anı düşününce kalbim yerinden çıkcak gibi oluyor. Bizim evin halleri şimdilik böyle.

 Bana şans dileyin, sizi seviyorum. EN kısa sürede tekrar görüşmek dileğiyleeeeee

21 Kasım 2012

Kış Geldi Şallara Fularlara Yer Açalım :)

Havalar iyice soğudu, gerçi İzmir'in kışından ne olur ki :)
Neredeyse çoğu günü güneşli ve ılık oluyor. Kışı hiiiç sevmeyen biri olarak Güzel İzmir'im benim için en ideal şehirlerden :)
Neyse gelelim konuya ( bu ara evde nişan hazırlıkları son gaz devam :) hattaşu an annem büyük bir gayretle  mutfağı temizlemekle meşgul :) birazdan bende yardıma gideceğim ) kış geldi şallar, atkılar hatta yazın takmayı hiç sevmediğim fularlar bile çıktı ortaya. Yazları boynumda öyle beni rahatsız edecek aksesuarları takamam. Kolyeler ayrı tabi hele ki "ayyy nasıll da tatlıııı" diye alındıysa :) Kışın bile boğazlı kazak vb. giyemem, boğulacakmışım gibi geliyor :) Giymemle çıkarmam bir oluyor. İşte neyse bu gibi ıvır zıvırlar ortaya çıkınca dedim ki bunları dolabıma asmak için bir hal çare düşüneyim. Bir ara İkea'da gördüğüm askı aklıma geldi ama onu çok büyük ve yoğun asma halkası kullanılmış bulduğum için kendim yapmaya karar verdim. Yüncüye gittim iki boy halka aldım. Birinin askısı İkea'dan aldığım çocuk askısı, diğeri ise sanırım benim çocukluğumdan kalan çoook eski tel askı :) Hala böylesi var mı bilemiyorum :) Kurdela ile her birini sarıp, sıcak silikon yardımı ile birleştirdim. Tabi ki "ruhum ve benliğim" gibi rengiahegn olmasa olmazdıı :) Ve işte sonuç; süslü püslü cicili bicili askılar :)













14 Kasım 2012

Gecikmiş *NİŞAN KOÇU* Postu :)

Ne alaka diyeceksiniz,
Kurbanın üstün ohooooo yıl geçti diyeceksiniz :)
Hayatın yoğunluğundan *Nişan Koçu*mu anca gösterebiliyorum sizlere.
Nşanımız dedemin vefatı dolayısıyla 24 Kasım'a ertelendi. Yani Kurban Bayramında resmi* olarak nişanlı değildik ama dedeciğim vefat etmeseydi 5 Ekim'de nişanlanacaktık. Gerçi Sevdiğim her türlü bana getirirdi bu koçu ki gerçekten de öyle oldu :)
Gelenek ve göreneklerin bir tekini bile atlamadan yolumuza devam ediyoruz, gücümüz ve zamanımız yettikçe de atlamayı, düşünmiyoruz. Yolu kısaltıp kendimizi direk nikah masasında bulmak istemedik. Böyle şeyler bir kere yaşanıyor, her geleneğin tadına varılıp doyasıya yaşanmalı bence. Kurban bayramından önce de biz nişan tepsisi götürdük onun da fotoğraflarını tam olarak toparlayabilirsem bir post yapabileceğim umarım :)
Gerçi benim post sıralamam çok enteresan bir şekilde söz nişan karışık olarak gidiyor ama canım önce neyi paylamşmak isterse öyle ilerliyorum :)

Neyse gelelim koçumuza, görünce ufak çaplı şaşkınlık geçirdim :) Üzerine bir kumaş parçası ve kumaşa iğnelenmiş bir sürü bayram hediyeliği, (pijama takımı,  çoraplar, ev terliği, çokca tülbent, patik ve şık bir boyun bağı) vardı. Gelinler gibi tüllenmiş, nazar boncukları takılmış ve boynuzlarına birer adet bilezik eklenmiş görünce şaşkınlık üstüne şaşkınlık yaşadık :) Bir de bayramlıklarım tepsiye konmuş ve tülle süslenmişti. Herşeyin sunumu muhteşemdi. İnsan böyle anlarda kendisine kıymet verildiğini daha iyi anlıyor. Hepsi benim mutlu olmam için yapılmıştı ve gerçekten de beni oldukça mutlu etti :)





 İnadından bir adımı bile zor attı :)



Koç arabadan indirilinceye kadar mahalle kornayla birazcık inledi :)



Korka korka boynuzunu tutmaya çalışma çabalarım :)



Sonunda yanında durabildim :) ama tırsmaya devam tabi :) 



Bayramlıklarımla dolu tepsim de elim ohhh :)



Boynundaki çan bile düşünülmüş :)






Bileziklerim koçun boynuzunda koluma geçişi :)

Eve geçerken herşeyi üzerinden çıkardık ve halıya serdik, bayram boyunca da segilendi bu güzel hediyeler. 


:)





Tülbentlerim
 











Ev İçi Terliğim

 





Bayramlıklerımın olduğu Tepsim
 


Bayramlıklarım



Bayram sabahı sevdiceğimin getirdiği bayram çiçeğim


 Bayramlıklar giyildi :)






 
 Bizim bu yıl kurban bayramımız da böyle geçti,
Sevgiler,,,


13 Kasım 2012

Ailemizin Yeni Üyesi *Paşa* :)

Karşınızda ailemizin yeni üyesi PAŞA bey :)
Henüz sanırım bir aylık civarında, cumartesi günü ilk veteriner kontrolü yapılacak.
Tam on kardeşmiş Paşamız, anneciğinin meme uçları çok acıdığı için emzirmeyi istemediğini ve sahibinin bakımlarında zorlandığını öğrenince birine biz bakabiliriz diye düşündük. Keşke daha fazla alabilsek ama bir can bir candır dedik ve getirdik bu sevimli güzelliği.
Sevdiceğimin ailesinin büyük ve bahçeli bir evi olduğu için bakımı için yer ayarlamak sorun olmadı.
Zaten sevdiceğimin evlerinin bahçesinde baktıkları hep bir köpekleri olurdu. Son köpekleri Şimşek trafik kazasında ölünce bidaha almamışlardı ama miniği görünce dayanamamış :)
Şimdilik bizden bu kadar, Paşa ile ilgili bilmediklerimiz ve öğrenmemiz gerekenler olursa benimle iletişime geçerseniz çok seviniriz :)



















Biberonla besliyoruz :)